bükük

Kullanım örnekleri

bükük
bent
icon arrow

bent

Phonetic: "/bɛnt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To cause (something) to change its shape into a curve, by physical force, chemical action, or any other means.

Example: Don’t bend your knees.


Definition: To become curved.

Example: Look at the trees bending in the wind.


Definition: To cause to change direction.


Definition: To change direction.

Example: The road bends to the right


Definition: To be inclined; to direct itself.


Definition: (usually with "down") To stoop.

Example: He bent down to pick up the pieces.


Definition: To bow in prayer, or in token of submission.


Definition: To force to submit.

Example: They bent me to their will.


Definition: To submit.

Example: I am bending to my desire to eat junk food.


Definition: To apply to a task or purpose.

Example: He bent the company's resources to gaining market share.


Definition: To apply oneself to a task or purpose.

Example: He bent to the goal of gaining market share.


Definition: To adapt or interpret to for a purpose or beneficiary.


Definition: To tie, as in securing a line to a cleat; to shackle a chain to an anchor; make fast.

Example: Bend the sail to the yard.


Definition: To smoothly change the pitch of a note.

Example: You should bend the G slightly sharp in the next measure.


Definition: To swing the body when rowing.

icon arrow

bent

Phonetic: "/bɛnt/"

Part Of Speech: noun


Definition: An inclination or talent.

Example: He had a natural bent for painting.


Definition: A predisposition to act or react in a particular way.

Example: His mind was of a technical bent.


Definition: The state of being curved, crooked, or inclined from a straight line; flexure; curvity.

Example: the bent of a bow


Definition: A declivity or slope, as of a hill.


Definition: Particular direction or tendency; flexion; course.


Definition: A transverse frame of a framed structure; a subunit of framing.


Definition: Tension; force of acting; energy; impetus.

icon arrow

bent

Phonetic: "/bɛnt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: (Of something that is usually straight) folded, dented


Definition: Corrupt, dishonest


Definition: Homosexual.


Definition: Determined or insistent.

Example: He was bent on going to Texas, but not even he could say why.


Definition: (Of a person) leading a life of crime.


Definition: Inaccurately aimed

Example: That shot was so bent it left the pitch.


Definition: Suffering from the bends


Definition: High from both marijuana and alcohol.

Example: Man, I am so bent right now!

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.